1) Danıştay, “Adalet hizmetine yardımcı ve ona bitişik olarak kamu hizmeti yerine getiren ve ağırlıklı olarak kamusal bir nitelik taşıması nedeniyle de kamu tüzel kişiliğine yaklaşan bir kurum olan Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı’nın lojman tahsisi ile ilgili işleminin idari işlem niteliğinde olduğu” sonucuna varmıştır. (5. Daire, 17.05.2000, E.2000/476, K.2000/1516).
Kararı,
a) Anılan Vakfın kamu tüzel kişisi olarak nitelenip nitelenemeyeceği,
b) Adıgeçen vakfın Kamu hizmeti yürütmesinin mümkün olup olmadığı,
c) Sözkonusu işlemin idari işlem olup olmadığı,
yönlerinden tartışınız.(30 p)
2) Anayasa Mahkemesi tarafından bir kanun hükmünün “iptal kararının yürürlüğe gireceği tarihin ileriye dönük olarak ertelenmiş olması, yargı yerlerinin çözümlemekte oldukları uyuşmazlıklarda Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilen yasa kurallarını uygulaması sonucuna yol açmaz.” (Danıştay 10. Daire, 11.10.2000, E.2000/3903, K.2000/5129).
İlgili Anayasa hükümlerini de göz önünde tutarak, Danıştay’ın hangi gerekçeyle/gerekçelerle böyle bir sonuca ulaşmış olabileceğini belirtiniz. (15 p)
3) Çeşitli Ortadoğu ülkelerinde ilahiyat alanında lisans eğitimi alıp, diplomalarının denkliğinin Yükseköğretim Kurulunca kabul edilmesi üzerine 8 yıl boyunca Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Devlet okullarında öğretmenlik yapmakta olan çok sayıda kişinin öğretmenlik görevlerine, Yükseköğretim Kurulunun 16/07/1997 tarihinde aldığı karar üzerine Bakanlıkça son verilmiştir. Anılan kararda YÖK, bu tarihten önceki alınmış ve denklikleri kabul edilmiş diplomalar için de geçerli olmak üzere, yurtdışında ilahiyat alanında alınmış diplomaların öğretmen atamaları için esas teşkil etmemesi ve ancak Diyanet İşleri Başkanlığı kapsamındaki görevler için geçerli olması şartı ile denkliğinin kabul edilebileceğine hükmetmiştir. Danıştay ise sözkonusu YÖK kararını hukuka uygun bularak, önceden aldıkları diploma denkliği uyarınca yıllardır öğretmenlik yapmakta olanların görevlerine anılan YÖK kararı nedeniyle son verilmesinin kazanılmış haklara saygı ilkesine aykırı olmadığına hükmetmiştir (Danıştay 1. Daire, 3.7.2000, E.2000/96, K.2000/106).
a) Olaydaki Bakanlık işlemi doğurduğu hukuki sonuç yönünden ne tür bir idari işlemdir? Neden? (10 p)
b) YÖK ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında ne tür bir idari ilişki vardır? (10 p)
c) Danıştay’ın anılan kararı doğru bir karar mıdır? Neden? (15 p)
4) Pozitif Hukukumuzda halen uygulanmakta olan kamu hizmeti görülüş usullerini (yürütülüş yöntemlerini) sınıflandırarak sadece sayınız. (20 p)
I. SORU
“Ardahan’da kaçak elektrik avına çıkan TEDAŞ ekipleri, köpekli direniş ve tehdit nedeniyle Tunçoluk köyüne girmeyi başaramayınca, tüm köyün elektriğini kesti. Tunçoluk köyüne son kez önceki gün girmeye çalışan TEDAŞ ekipleri köy girişinde çoban köpekleri tarafından engellendi. Köpekler yüzünden köye giremeyen TEDAŞ görevlileri, durumu il müdürü (A)’ya bildirdiler. Bunun üzerine TEDAŞ müdürü (A), jandarmayla köyün yolunu tuttu. Yaklaşık 100 haneli ve 400 nüfuslu Tunçoluk köyünde köpek engelini aşamayan görevliler, yardım isteyecek hiç kimseyi bulamadılar. Evlerine kapanan ve kapılarını kilitleyerek sokakta gözükmeyen vatandaşlar, böylece TEDAŞ operasyonunu geri püskürtmüş oldular. Kaçak elektrik kontrolü yapmadan geri dönmek zorunda kalan TEDAŞ yetkilileri, çareyi tüm köyün elektriğini kesmekte buldu. Tunçoluk köyünde kaçak elektrikle mücadelenin imkansız olduğunu anlatan TEDAŞ il müdürü (A), hemen hemen her ailenin kaçak elektrik kullandığını açıkladı.” (Hürriyet Gazetesi, 1.6.2002).
1- TEDAŞ ve Tunçoluk köyü idarelerinin T.C. idari teşkilatı içindeki yerini belirleyiniz (6 puan).
2- TEDAŞ’ın yürüttüğü faaliyetin türünü ve hangi görülüş usulüyle (yöntemiyle) yürütüldüğünü belirtiniz (8 puan).
3- Olaydaki Tunçoluk köyünde yaşayanlar ile TEDAŞ arasındaki hukuksal ilişkinin niteliği nedir? Açıklayınız (6 puan).
4- TEDAŞ ekiplerinin tüm köyün elektriğini kesmelerini hukuka uygun buluyor musunuz? Neden? (10 puan)
5- Somut olayda Jandarmanın faaliyeti idarenin hangi tür faaliyetine girmektedir? Neden? Bu faaliyet türünü tanımlayınız (5 puan).
6- Olayda Jandarma ekipleri, kaçak elektrik kullanımını tespit amacıyla köylülerin evine zorla girebilirler miydi? Neden? (5 puan)
7- Tunçoluk köyünde yaşayan vatandaş (V), kendisine ait soğuk hava deposunda bulunan ve TEDAŞ tarafından kesilen elektriği nedeniyle bozulan yaş meyve ürününden dolayı görmüş olduğu zararının tazmini istemiyle TEDAŞ il müdürü (A) aleyhine adli yargıda tazminat davası açmak istemektedir. (V), (A)’ya karşı böyle bir dava açabilir mi? Neden? (5 puan)
8- (V)’nin görmüş olduğu zarardan dolayı idarenin (TEDAŞ) mali sorumluluğu bulunmakta mıdır? Neden? (V)’nin elektriği kaçak olarak kullanıp kullanmadığı olasılıklarına göre ayrı ayrı değerlendiriniz (10 puan).
II. SORU
(C), Orman Bakanlığında devlet memuru olara çalışan eşi (B)’yi kasten öldürmekten dolayı Türk Ceza Kanunu uyarınca mahkum olmuştur. (C), cezasını çekmekte olduğu ceza infaz kurumundan Orman Bakanlığına gönderdiği dilekçeyle, eşinin ölümünden dolayı ölüm yardımı ödeneği talep etmiştir. Orman Bakanlığı, dilekçeni ulaşmasından itibaren 3 ay geçmesine rağmen (C)’nin talebine herhangi bir yanıt vermemiştir.
1- Orman Bakanlığı (C)’nin talebini kabul etmiş sayılır mı? Neden? (5 puan)
2- Sizce Orman Bakanlığı (C)’nin talebini kabul etmeli midir? Neden? (10 puan)
İlgili Mevzuat:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu m.208 : “Devlet memurlarından: memur olmayan eşi ile aile yardımı ödeneğine müstehak çocuğu ölenlere en yüksek devlet memuru aylığı (ek gösterge dahil) tutarında, memurun ölümü halinde sağlığında bildiri ile gösterdiği kimseye, eğer bildiri vermemiş ise eşine ve çocuklarına bunlar yoksa ana ve babasına, bunlar da yoksa kardeşlerine en yüksek devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) iki katı tutarında ölüm yardımı ödeneği verilir.”.
NOT : (B), hayattayken ölüm yardımı konusunda herhangi bir bildiride bulunmamıştır.
III. SORU
1- Anayasa’nın 47. maddesinde (13 Ağustos 1999 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 4446 sayılı Kanun’la) ve 3996 sayılı “Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun”un 5. maddesinde (22.12.1999 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 4493 sayılı Kanun’la) yapılan değişikliklerle, kamu hizmetlerinin özel kişilere özel hukuk sözleşmeleri ile gördürülmesi olanaklı kılınmıştır.
Kamu hizmetlerinin özel hukuk sözleşmeleri ile gördürülmesinin kamu hizmetine egemen olan temel ilkeler üzerinde etkisi olup olmayacağını tartışınız (15 puan).
2- Kamulaştırma Kanunu’nda 4650 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten sonra, idarenin kamu yararının gerektirdiği hallerde özel mülkiyette bulunan bir taşınmazı kamulaştırmak istemesi durumunda, sözkonusu taşınmazın idarenin mülkiyetine geçeceği ana kadarki aşamalar hangileridir? Kısaca açıklayınız (15 puan).